bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hala daha başlık açılmaması beni şaşırttı. basit, ama keyifli bir anlatım diliyle bir çırpıda okunan romanlar yazan, ama kullandığı dilin güzelliğiyle insana birçok yerde "evet yaaa...", "aaa, doğru be..." gibi güzel tepkiler verdirten genç yazar... bir de sağlam bir ankara'lı, ya da bir "ankara'cı" olsa gerek; zira bir şehir ancak bu kadar cadde cadde, sokak sokak, lamba lamba, kaldırım kaldırım anlatılabilir... ve bu kadar güzel... benim için şu zamanların en iyi öykücüsüdür. 1 sayfaya sığan konsantre öykülerindeki karakterler, sanki sayfalarda kabartma hâlinde gezinmektelermiş gibi giriyorlar içime. bir öyküdeki karakterin, sayfaların arasından şekle şemale büründüğünü hissetmemek mümkün değil. sanki bir meydana insanları toplamış sayın bıçakçı, üzerlerine de bir kapak örtmüş ve kitabevlerine dağıtmış gibi. yazdığı her kitabı okuyacağım. bir yazarın, okuruyla kuracağı ilişki bunu aşmamalı. barış bıçakçı'yı, buna imkân verdiği için de çok seviyorum. dergilerde onunla ilgili bir röportaj görmeyeceğimi bilmenin rahatlığı çok önemli. bunu okuyorsa, bunun okur için ne kadar büyük bir lütuf olduğunu söylemek isterim. keşke, allah'ım oğuz atay da, benzer bir yazar-okur ilişkisini fark edebilecek kadar yaşayabilseydi. eserleri; herkes herkesle dostmuş gibi - 2000 veciz sözler- 2002 aramızdaki en kısa mesafe- 2003 bizim büyük çaresizliğimiz - 2004 baharda yine geliriz - 2006 bir süre yere paralel gittikten sonra - 2008 sinek ısırıklarının müellifi - 2011
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türk edebiyatının son yıllarında iyi işler yapan yazarlarındandır, değerini bilmek gerekir. dili ve üslubu gerçekten de çok akıcıdır, nereden nereye geldiğinizi anlamazsınız. bizim büyük çaresizliğimizkitabı harikadır.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okumaya başladığım her kitabında hiç bitmese keşke diye iç geçirdiğim ve her bittiğimde de barış bıçakçı okuruna özgü o huzurla dolduğum müthiş yazardır.iyi ki vardır.yeni kitabı (seyrek yağmur) dün çıkmıştır.
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk olarak veciz sözler kitabını okuyarak kendisini tanımaya başladım. kitabın sonunda accayyip bir duygu karmaşası içinde uzun bir süre baştan sona okuduğum her şeyi düşündüm. dili çok akıcı, kitapları harika. dizüstü edebiyat ya da popüler kültürden uzak durmaya çalışanlara birebir.
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''her şey çok anlamsız! hayat, kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. periyodik tabloyu ezberlesek yeter. evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? anlam ağırdır… dibe çöker. falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar.'' (bkz: sinek ısırıklarının müellifi)
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bana ikimiz aynı insanmışız gibi baktı. ben onun devamıymışım gibi…"
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “asıl mesele ne biliyor musunuz? erkekler geçmişleriyle sevilmek istiyor, bu yüzden büyüyemiyorlar,” diye devam etti telefondaki meçhul kadın. “kadınların ise sevilmek için bir tek şimdiki zamana ihtiyacı var. onlar tam şimdi ve tam şimdiki halleriyle sevilmek istiyorlar. bu kadar basit.” “geçmişimiz ile sevilmek istediğimizi söylerken tam olarak neyi kastettiğinizi anlayamadım,” dedi rıfat, kadını daha fazla konuşturmak istiyordu. “zor, kötü ya da sevgisiz geçen çocukluk günlerinizde vücudunuza batan dikenleri, kıymıkları öpe okşaya çıkaracak bir kadın düşlüyorsunuz, sevgiden anladığınız bu!” “ah, evet!” diye atıldı rıfat, “özellikle şu sol omzumdaki bilseniz ne kadar acıyor!” barış bıçakçı / seyrek yağmur